Tüketici sıfatıyla tanzim edilen satış sözleşmesi sonucu edinilen malların ayıplı çıkması sonucunda kanun tarafından tüketiciye bir takım haklar verilmiştir. Burada, tüketicinin sahip olduğu hakların bilincinde olması önem arz etmektedir.

Yazımıza başlamadan önce tüketici sıfatını açıklamakta fayda görüyoruz. Şöyle ki;  6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunu’nun (TKHK) 3. maddesine göre tüketici, ticari ve mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişidir. (1)

Ayıplı Mal Durumunda Tüketicinin Seçimlik Hakları Nelerdir?

Ayıplı mal, satılan şeyin satıcının zikrettiği vasıfları taşımaması veya bu şeyin değerini yahut akit gereğince ondan beklenen yararları azaltan veya kaldıran eksikliklerin bulunmasıdır.

Mal ve hizmetlerin ayıplı olması nedeniyle tüketicinin ne gibi haklarının olduğu, TKHK ve TBK’de düzenlenmiştir. 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunu’nun 11. maddesinde tüketiciye dört adet seçimlik hak tanınmıştır. Buna göre;

(1) Malın ayıplı olduğunun anlaşılması durumunda tüketici;

  1. a) Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme,
  2. b) Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinden indirim isteme,
  3. c) Aşırı bir masraf gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme,

ç) İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini isteme, seçimlik haklarından birini kullanabilir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür.”

6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun “Alıcının Seçimlik Hakları”  başlıklı 227. maddesinde ise bu seçimlik haklar şu şekilde ifade edilmiştir. (2) “ Satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcı, aşağıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir:

  1. Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme.
  2. Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme.
  3. Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme.
  4. İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme”

Ayıplı Malın İhbarı Durumu

Konuya ilişkin hükümler incelendiğinde görülecektir ki, TBK alıcıya ayrıca “Gözden Geçirme Ve Satıcıya Bildirme” yükümlülüğü getirmiştir.  Buna göre; alıcı, devraldığı satılanın durumunu işlerin olağan akışına göre imkân bulunur bulunmaz gözden geçirmek ve satılanda satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp görürse, bunu uygun bir süre içinde ona bildirmek zorundadır. Alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması hâlinde, bu hüküm uygulanmaz. Bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirilmelidir; bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılır. (TBK m.223)

Her ne kadar Türk Borçlar Kanunu alıcıya gözden geçirme ve ayıbı ihbar etme külfetini yüklemiş ise de Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’da böyle bir hükme yer verilmemiştir. TKHK’nın tüketiciyi koruma amaçlı bir kanun olduğu göz önüne alındığında kanaatimizce kanunda ayrıca gözden geçirme ve ihbar yükümlülüğü getirilmemesi bu yükümlülüğün tüketici nezdinde külfet olmaktan çıktığı anlamına gelmektedir. Fakat tabi olarak tüketicinin hangi seçimlik hakkını kullanacağını satıcıya bildirmesi gerekir.

Ayıplı Mal Tesliminde Zamanaşımı Süresi?

Kanunlarda veya taraflar arasındaki sözleşmede daha uzun bir süre belirlenmediği takdirde, ayıplı maldan sorumluluk, ayıp daha sonra ortaya çıkmış olsa bile, malın tüketiciye teslim tarihinden itibaren iki yıllık zamanaşımına tabidir.

Ayıp, ağır kusur ya da hile ile gizlenmişse zamanaşımı hükümleri uygulanmaz. Bir başka deyişle, satıcı, malın veya hizmetin ayıplı olduğunu tüketiciden hile veya ağır kusur ile gizlemişse 2 yıllık zamanaşımı süresinden yararlanamaz.

Ayıplı Mal Durumunda İspat Külfeti Kime Aittir?

Teslim tarihinden itibaren altı ay içinde ortaya çıkan ayıpların, teslim tarihinde var olduğu kabul edilir. Bu durumda, malın ayıplı olmadığının satıcının ispatlaması gerekir.

Tüketicinin, sözleşmenin kurulduğu tarihte ayıptan haberdar olduğu veya haberdar olmasının kendisinden beklendiği hâllerde, sözleşmeye aykırılık söz konusu olmaz. Bunların dışındaki ayıplara karşı tüketicinin seçimlik hakları saklıdır.

Seçimlik Hakların Kullanılmasının Satıcı Tarafından Kabul Edilmemesi Durumunda Hangi Yol İzlenebilir?

Satıcının ayıplı mala ilişkin seçimlik haklarınızı kullandırmaması halinde satın alınan ürünün değerine göre tüketici hakem heyetlerine veya tüketici mahkemelerine başvurularak hakların kullanılması mümkündür.

Tarafların İcra ve İflas Kanunundaki hakları saklı olmak kaydıyla; (2020 yılı için) değeri 6.920 (altıbindokuzyüzyirmi) Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda İlçe Tüketici Hakem Heyetlerine, Büyükşehir statüsünde olan illerde 6.920 (altıbindokuzyüzyirmi) Türk Lirası ile 10.390 (onbinüçyüzdoksan) Türk Lirası arasındaki uyuşmazlıklarda İl Tüketici Hakem Heyetlerine, Büyükşehir statüsünde olmayan illerin merkezlerinde 10.390 (onbinüçyüzdoksan) Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda İl Tüketici Hakem Heyetlerine, Büyükşehir statüsünde olmayan illere bağlı ilçelerde 6.920 (altıbindokuzyüzyirmi) Türk Lirası ile 10.390 (onbinüçyüzdoksan) Türk Lirası arasındaki uyuşmazlıklarda İl Tüketici Hakem Heyetlerine başvuru zorunludur. Bu değerlerin üzerindeki uyuşmazlıklar için tüketici hakem heyetlerine başvuru yapılamaz. (3)

Başvurular, tüketicinin yerleşim yerinin bulunduğu veya tüketici işleminin yapıldığı yerdeki tüketici hakem heyetine yapılabilir.

Yukarıda sayılanlar tüketicilerin ilgili mevzuatına göre alternatif uyuşmazlık çözüm mercilerine başvurmasına engel değildir. Bu mercilerden en çok tercih edileninin ise hızlı ve pratik bir şekilde çözüme ulaştırması sebebiyle arabuluculuk olduğunu belirtmekte fayda görüyoruz. (4) Hatta tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda görevli olan tüketici mahkemelerinde dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.

Konuya ilişkin detaylı bilgi ve hukuki destek almak için bizimle iletişime geçebilirsiniz.