Hukuk yargılamasında kesin ispat araçlarından biri olan “Yemin” delili 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda(1) 225 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Kanunun 225. Maddesi: “Yeminin konusu, davanın çözümü bakımından önem taşıyan, çekişmeli olan ve kişinin kendisinden kaynaklanan vakıalardır. Bir kimsenin bir hususu bilmesi onun kendisinden kaynaklanan vakıa sayılır.” hükmünü amirdir. Yemin deliline en son çare olarak başvurulabilir. Başka bir deyişle, bütün deliller ibraz olunmuş olduğu halde bu deliller neticesinde de iddia ispatlanamamışsa ancak yemine başvurulabilir.

YEMİN TEKLİFİNİ KİM YAPABİLİR?

Yemin teklifini, bir vakıayı ispat yükü kendisine düşen ancak o vakıayı başka delillerle ispat edemeyen taraf yapar. Bir başka ifade ile, yemin teklifi ispat yükü kendisine düşen ve fakat bunu yerine getirememiş olan tarafça, ispat yükü kendisine düşmeyen tarafa karşı yapılır.

YEMİNE DAVET NASIL YAPILIR?

Kendisine yemin teklif edilen tarafın duruşmada bizzat hazır bulunmaması halinde, yemin edilene yemin için bir davetiye çıkarılır. Yemin davetiyesinde, yemine konu hususlar hakkında sorulacak sorular ile geçerli bir özrü olmaksızın yemin için tayin olunan gün ve saatte mahkemeye bizzat gelmediği veya gelip de yemini iade etmediği yahut yemin etmekten kaçındığı takdirde, yemin konusu vakıaları ikrar etmiş sayılacağı hususları yazılır.

YEMİN TEKLİF EDİLMESİNİN SONUÇLARI NELERDİR?

Kendisine yemin teklifi edilen taraf, yemin teklifini kabul ederek yemini eda edebilir, yeminden kaçınabilir, veya yemini kendisine yemin teklif eden tarafa iade edebilir.

YEMİN EDİLMEKTEN KAÇINILMASININ SONUÇLARI NELERDİR?

Yemin için davet edilen kimse, tayin edilen gün ve saatte mahkemede geçerli bir özrü olmaksızın bizzat hazır bulunmaz yahut hazır bulunup da yemini iade etmez ya da yemini eda etmekten kaçınırsa yemin konusu vakıaları ikrar etmiş sayılır.

YEMİNİN İADESİ NEDİR? SONUÇLARI NELERDİR?

Yeminin iadesi, kendisine yemin teklif edilen tarafın, yemin konusu kapsamında teklif edene karşı yemin teklif etmesi olarak açıklanabilir. Kendisine yemin teklif edilen tarafın, yemini iade edebilmesi için yeminin konusunu oluşturan vakıanın her iki tarafın da şahsından kaynaklanması gerekmektedir. Aksi halde, yeminin teklif edilen tarafa iadesi mümkün olmayacaktır.

Kendisine yemin iade olunan taraf, yemin etmekten kaçınırsa yemin konusu vakıa ispat edilememiş sayılır.

YEMİN ŞEKLİ NASILDIR?

Yemin, mahkeme huzurunda ve mutlaka yemin teklif edilen kişi tarafından eda olunur. Tarafın vekilinin, taraf adına yemin etmesi mümkün değildir.

Hâkim, yeminin icrasından önce yemin edecek kimseye, hangi konuda yemin edeceğini açıklar, yeminin anlam ve önemini anlatır ve yalan yere yemin etmesi hâlinde cezalandırılacağı hususunda dikkatini çeker. Yemin edecek kimse, yemin konusunun yeterli açıklıkta olmadığını ileri sürerse; hâkim, karşı tarafın görüşünü aldıktan sonra derhâl bu konuda kararını verir. Sonra “Size sorulan sorular hakkında, gerçeğe uygun cevap vereceğinize ve hiçbir şey saklamayacağınıza namusunuz, şerefiniz ve kutsal saydığınız bütün inanç ve değerler üzerine yemin eder misiniz?” diye sorar. O kimse de “Bana sorulan sorular hakkında gerçeğe uygun cevap vereceğime ve hiçbir şey saklamayacağıma namusum, şerefim ve kutsal saydığım bütün inanç ve değerlerim üzerine yemin ediyorum.” demekle yemin eda edilmiş sayılır. Yemin eda edilirken, hâkim de dâhil olmak üzere hazır bulunan herkes ayağa kalkar.

Burada önemle belirtmek isteriz ki; yemin deliline başvurulabilmesi için dava ikame edilirken deliller kısmında “yemin” deliline muhakkak dayanılması gerekmektedir. Aksi halde, tarafların iddialarını ibraz etmiş oldukları delillerle ispatlayamaması halinde yemin deliline başvurmaları mümkün olmayacaktır. O halde, dava ve cevap dilekçelerinde yemin delilinin açıkça yazılması lazım gelir. Dilekçede belirtilen “sair deliller, her türlü delil, vs. deliller” tabiri yemin delilini kapsamamaktadır. Konuya ilişkin Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 2015/2 E., 2017/1 K. ve 03.03.2017 tarihli kararı şu şekildedir: “…Değerlendirilmesi gereken konu, yemin deliline açıkça dayanılması gerekip gerekmediği bir başka deyişle “sair deliller”, “her türlü delil”, ve “vesair deliller” ibaresinin kullanılması halinde yemin deliline dayanıldığının kabul edilip edilemeyeceği ve yemin deliline dayanılmış olması durumunda bu hakkın hâkim tarafından tarafa hatırlatılıp hatırlatılamayacağı noktasındadır…                      …Bu yasal düzenlemeler ve açıklamalar birlikte değerlendirildiğinde, taraflarca hazırlama ilkesinin geçerli olduğu davalarda yasa koyucunun taraflara hangi delilin, hangi vakıanın ispatı için gösterildiğini açıkça belirtme, yani somutlaşma külfeti getirdiğini, bu düzenlemeye göre de açıkça yemin deliline dayanılmadığı takdirde, tarafın yemin teklif etme hakkının bulunmadığı sonucuna ulaşmak gerekmektedir. Tarafın “sair deliller, her türlü delil, ve sair deliller” gibi ibareleri kullanmış olması yemin deliline açıkça dayanmış olduğu biçiminde yorumlanamaz. Bu çerçevede tarafın “sair deliller, her türlü delil, ve sair deliller” gibi ibareleri kullanmış olması halinde hâkimin taraflara yemin teklif etme hakkını hatırlatmasının mümkün bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılmıştır.

  1. SONUÇ :6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun yürürlüğe girmesinden sonra açılmış olan davalarda tarafların dava ve cevap dilekçeleri ile delil listelerinde “sair deliller, her türlü delil, ve sair deliller” gibi ibarelerin bulunması halinde tarafların yemin deliline başvurmuş sayılamayacakları ve bu kapsamda hâkimin ispat yükü kendisine düşen tarafa “yemin teklifinde bulunma hakkı”nı hatırlatamayacağına, 03.03.2017 günlü oturumda gerek önsorun gerek esas hakkında üçte ikiyi aşan oyçokluğu ile karar verilmiştir”

İçtihadı Birleştirme Kararı’ndan ayrıca anlaşılacağı üzere, tarafların yemin deliline açıkça dayanması durumunda; hakim ispat yükü kendisine düşen tarafa yemin teklifinde bulunma hakkı olduğunu hatırlatmalıdır.

Dr. Öğr. Üyesi Cemil Simil’in kaleme aldığı “Hâkimin Davayı Aydınlatma Ödevinin Sınırları” başlıklı yazısında bu husus şu şekilde değerlendirilmektedir: “…ispat yükü altında bulunan tarafın iddiasını diğer delillerle ispatlayamaması durumunda hâkimin tarafa, yemin deliline başvurabileceğini hatırlatması bu kapsamda değerlendirilmelidir. Hâkimin yemin delilini hatırlatabilmesi için, tarafın dilekçesinde açıkça yemin deliline dayanması gerekir.”(2)

Yukarıda detaylıca izah olunan hukuk yargılamasında yemin deliline ilişkin sorularınızı iletebilir veya hukuki destek için bizimle iletişime geçebilirsiniz.