Rekabet, bir bakıma, müşterilerin gereksinimlerini karşılarken, onların beklentilerini gerçekleştiren ve onlar için değer yaratan stratejilerle pazarda mücadele etmektir. (1) Rekabet gelişimin önünü açar, yaratıcı olmaya ve bilgiyi aramaya teşvik eder, amaca odaklanmayı sağlar. Ticari hayatta ise şirketler birbirleriyle daima bir rekabet içerisindedir. Fakat bu rekabetin dahi hukuka uygun olması gerekmektedir. Yazımızın devamında haksız rekabet kavramını, haksız rekabet halinde başvurulabilecek hukuki yollara ilişkin detaylı bilgi verilmektedir.

Haksız Rekabet Nedir?

Türk hukukunda haksız rekabet esas itibariyle hem Türk Borçlar Kanunu hem de Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenmektedir. Türk Borçlar Kanunu’nda haksız rekabete ilişkin düzenlemenin bulunduğu madde “Gerçek olmayan haberlerin yayılması veya bu tür ilanların yapılması ya da dürüstlük kurallarına aykırı diğer davranışlarda bulunulması  yüzünden müşterileri azalan veya onları kaybetme tehlikesiyle karşılaşan kişi, bu davranışlara son verilmesini ve kusurun varlığı hâlinde zararının giderilmesini isteyebilir.” hükmünü amir olup aynı maddenin devamında ticari işlere ait haksız rekabet hakkında Türk Ticaret Kanunu hükümlerinin saklı olduğu düzenlenmektedir.(2)

Türk Ticaret Kanunu’nda ise haksız rekabetin amacı; bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanması olarak ifade edilmektedir. Kanunun 54. maddesi gereğince rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır. (3)

Haksız Rekabet Halleri Nelerdir?

Kanunda haksız rekabet halleri düzenlenmiş olup haksız rekabet halleri bu düzenleme ile sınırlı değildir. Kanun koyucu yalnızca örnek olması adına aşağıdaki halleri haksız rekabet oluşturan haller olarak ifade etmektedir. O halde maddede geçen fiillerden başka hallerin de haksız rekabet teşkil etmesi mümkündür. Başlıca ifade edilen haksız rekabet halleri ise şu şekildedir:

  • Dürüstlük kuralına aykırı reklamlar ve satış yöntemleri ile diğer hukuka aykırı davranışlar ve özellikle;

  • Başkalarını veya onların mallarını, iş ürünlerini, fiyatlarını, faaliyetlerini veya ticari işlerini yanlış, yanıltıcı veya gereksiz yere incitici açıklamalarla kötülemek,
  • Kendisi, ticari işletmesi, işletme işaretleri, malları, iş ürünleri, faaliyetleri, fiyatları, stokları, satış kampanyalarının biçimi ve iş ilişkileri hakkında gerçek dışı veya yanıltıcı açıklamalarda bulunmak veya aynı yollarla üçüncü kişiyi rekabette öne geçirmek,
  • Paye, diploma veya ödül almadığı hâlde bunlara sahipmişçesine hareket ederek müstesna yeteneğe malik bulunduğu zannını uyandırmaya çalışmak veya buna elverişli doğru olmayan meslek adları ve sembolleri kullanmak
  • Başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak,
  • Kendisini, mallarını, iş ürünlerini, faaliyetlerini, fiyatlarını, gerçeğe aykırı, yanıltıcı, rakibini gereksiz yere kötüleyici veya gereksiz yere onun tanınmışlığından yararlanacak şekilde; başkaları, malları, iş ürünleri veya fiyatlarıyla karşılaştırmak ya da üçüncü kişiyi benzer yollardan öne geçirmek
  • Seçilmiş bazı malları, iş ürünlerini veya faaliyetleri birden çok kere tedarik fiyatının altında satışa sunmak, bu sunumları reklamlarında özellikle vurgulamak ve bu şekilde müşterilerini, kendisinin veya rakiplerinin yeteneği hakkında yanıltmak; şu kadar ki, satış fiyatının, aynı çeşit malların, iş ürünlerinin veya faaliyetlerinin benzer hacimde alımında uygulanan tedarik fiyatının altında olması hâlinde yanıltmanın varlığı karine olarak kabul olunur; davalı, gerçek tedarik fiyatını ispatladığı takdirde bu fiyat değerlendirmeye esas olur,
  • Müşteriyi ek edimlerle sunumun gerçek değeri hakkında yanıltmak,
  • Müşterinin karar verme özgürlüğünü özellikle saldırgan satış yöntemleri ile sınırlamak,
  • Malların, iş ürünlerinin veya faaliyetlerin özelliklerini, miktarını, kullanım amaçlarını, yararlarını veya tehlikelerini gizlemek ve bu şekilde müşteriyi yanıltmak,
  • Taksitle satım sözleşmelerine veya buna benzer hukuki işlemlere ilişkin kamuya yapılan ilanlarda unvanını açıkça belirtmemek, peşin veya toplam satış fiyatını veya taksitle satımdan kaynaklanan ek maliyeti Türk Lirası ve yıllık oranlar üzerinden belirtmemek
  • Tüketici kredilerine ilişkin kamuya yapılan ilanlarda unvanını açıkça belirtmemek veya kredilerin net tutarlarına, toplam giderlerine, efektif yıllık faizlerine ilişkin açık beyanlarda bulunmamak,
  • İşletmesine ilişkin faaliyetleri çerçevesinde, taksitle satım veya tüketici kredisi sözleşmeleri sunan veya akdeden ve bu bağlamda sözleşmenin konusu, fiyatı, ödeme şartları, sözleşme süresi, müşterinin cayma veya fesih hakkına veya kalan borcu vadeden önce ödeme hakkına ilişkin eksik veya yanlış bilgiler içeren sözleşme formülleri kullanmak.
  • Sözleşmeyi ihlale veya sona erdirmeye yöneltmek; özellikle;

  • Müşterilerle kendisinin bizzat sözleşme yapabilmesi için, onları başkalarıyla yapmış oldukları sözleşmelere aykırı davranmaya yöneltmek,
  • Üçüncü kişilerin işçilerine, vekillerine ve diğer yardımcı kişilerine, hak etmedikleri ve onları işlerinin ifasında yükümlülüklerine aykırı davranmaya yöneltebilecek yararlar sağlayarak veya önererek, kendisine veya başkalarına çıkar sağlamaya çalışmak,
  • İşçileri, vekilleri veya diğer yardımcı kişileri, işverenlerinin veya müvekkillerinin üretim ve iş sırlarını ifşa etmeye veya ele geçirmeye yöneltmek,
  • Onunla kendisinin bu tür bir sözleşme yapabilmesi için, taksitle satış, peşin satış veya tüketici kredisi sözleşmesi yapmış olan alıcının veya kredi alan kişinin, bu sözleşmeden caymasına veya peşin satış sözleşmesi yapmış olan alıcının bu sözleşmeyi feshetmesine yöneltmek.
  • Başkalarının iş ürünlerinden yetkisiz yararlanma; özellikle;

  • Kendisine emanet edilmiş teklif, hesap veya plan gibi bir iş ürününden yetkisiz yararlanmak,
  • Üçüncü kişilere ait teklif, hesap veya plan gibi bir iş ürününden, bunların kendisine yetkisiz olarak tevdi edilmiş veya sağlanmış olduğunun bilinmesi gerektiği hâlde, yararlanmak,
  • Kendisinin uygun bir katkısı olmaksızın başkasına ait pazarlanmaya hazır çalışma ürünlerini teknik çoğaltma yöntemleriyle devralıp onlardan yararlanmak.
  • Üretim ve iş sırlarını hukuka aykırı olarak ifşa etmek; özellikle,

  • Gizlice ve izinsiz olarak ele geçirdiği veya başkaca hukuka aykırı bir şekilde öğrendiği bilgileri ve üretenin iş sırlarını değerlendiren veya başkalarına bildiren dürüstlüğe aykırı davranmış olur
  • İş şartlarına uymamak; özellikle kanun veya sözleşmeyle, rakiplere de yüklenmiş olan veya bir meslek dalında veya çevrede olağan olan iş şartlarına uymayanlar dürüstlüğe aykırı davranmış olur
  • Dürüstlük kuralına aykırı işlem şartları kullanmak. Özellikle yanıltıcı bir şekilde diğer taraf aleyhine;
  • Doğrudan veya yorum yoluyla uygulanacak kanuni düzenlemeden önemli ölçüde ayrılan, veya
  • Sözleşmenin niteliğine önemli ölçüde aykırı haklar ve borçlar dağılımını öngören, önceden yazılmış genel işlem şartlarını kullananlar dürüstlüğe aykırı davranmış olur 

Haksız Rekabetin Varlığı Halinde Hangi Davalar Açılabilir?

  1. Hukuk Davaları

Haksız rekabet sebebiyle açılabilecek olan hukuk davaları sırasıyla şunlardır:

(1)  Tespit Davası: Fiilin haksız olup olmadığının tespitinin yapılabilmesi adına tespit davası ikame olunur.

(2)  Haksız Rekabetin Men’i Davası:  Hali hazırda devam eden ve haksız rekabet teşkil eden bir fiilin sonuçlarının giderilmesi adına haksız rekabetin men’i davası ikame olunur. Bu dava ile amaçlanan mahkeme nezdinde verilecek bir karar ile haksız rekabet teşkil eden duruma son verilmesidir.

(3)  Haksız Rekabetin Ref’i Davası: Haksız rekabet teşkil eden fiil neticesinde ortaya çıkan maddi durumun ortadan kaldırılması adına bu dava ikame edilir. Ayrıca haksız rekabet yanlış veya yanıltıcı beyanlarla yapılmışsa bu beyanların düzeltilmesini ve tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise, haksız rekabeti işlenmesinde etkili olan araçların ve malların imhası da işbu dava ile talep olunur.

(4)  Maddi Tazminat Davası: Haksız rekabet teşkil eden fiil sonucunda meydana bir zarar gelmişse, haksız rekabet fiilinden zarar gören kimse zarar ve zıyanın tazmin edilebilmesi adına maddi tazminat davası ikame olunur. Maddi tazminat talep edilebilmesi için failin kusurlu olması gerekmektedir. Haksız fiil teşkil eden fiili gerçekleştiren kişinin kusurunun tespit edilememesi halinde maddi tazminat talebi reddedilecektir.

 (5)  Manevi Tazminat Davası: Türk Borçlar Kanunu’nun 58. Maddesi uyarınca işbu dava ikame olunabilir. Bir başka deyişle, Kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebilir.

  1. Ceza Davaları

Cezayı gerektiren fiiller Türk Ticaret Kanununun 62. maddesinde düzenlenmiştir. Şöyle ki;

(1)  Mevzuatta belirtilen haksız rekabet hallerinden birini kasten işleyenler

(2) Kendi icap ve tekliflerinin rakiplerininkine tercih edilmesi için kişisel durumu, ürünleri, iş ürünleri, ticari faaliyeti ve işleri hakkında kasten yanlış veya yanıltıcı bilgi verenler,

(3)  Çalışanları, vekilleri veya diğer yardımcı kimseleri, çalıştıranın veya müvekkillerinin üretim veya ticaret sırlarını ele geçirmelerini sağlamak için aldatanlar,

(4)   Çalıştıranlar veya müvekkillerden, işçilerinin veya çalışanlarının ya da vekillerinin, işlerini gördükleri sırada cezayı gerektiren bir haksız rekabet fiilini işlediklerini öğrenip de bu fiili önlemeyenler veya gerçeğe aykırı beyanları düzeltmeyenler,

fiil daha ağır cezayı gerektiren başka bir suç oluşturmadığı takdirde, hukuk davasını açma hakkını haiz bulunanlardan birinin şikâyeti üzerine, her bir bent kapsamına giren fiiller dolayısıyla iki yıla kadar hapis veya adli para cezasıyla cezalandırılırlar.

Haksız Rekabet Sebebiyle Açılacak Olan Hukuk ve Ceza Davalarında Zamanaşımı Süresi ?

Haksız rekabet sebebiyle yukarıda sayılan davalar, fiilin öğrenildiği günden itibaren bir yıl ve her hâlde bunların doğumundan itibaren üç yıl içinde açılmalıdır. haksız rekabet fiili aynı zamanda Türk Ceza Kanunu gereğince daha uzun dava zamanaşımı süresine tabi olan cezayı gerektiren bir fiil niteliğinde ise, bu süre hukuk davaları için de geçerli olur.

Haksız Rekabetten Kaynaklanan Davaları Kimler, Kime Karşı Açabilir?

Haksız rekabet sebebiyle müşterileri, kredisi, mesleki itibarı, ticari faaliyetleri veya diğer ekonomik menfaatleri zarar gören veya böyle bir tehlikeyle karşılaşabilecek olan kişiler davacı sıfatıyla yukarıdaki davaları ikame edebilirler. Buna ek olarak, ticaret ve sanayi odaları, esnaf odaları, borsalar ve tüzüklerine göre üyelerinin ekonomik menfaatlerini korumaya yetkili bulunan diğer meslekî ve ekonomik birlikler ile tüzüklerine göre tüketicilerin ekonomik menfaatlerini koruyan sivil toplum kuruluşlarıyla kamusal nitelikteki kurumlar da tespit davası, haksız rekabetin men’i ve ref’i davasını ikame etme hakkını haizdirler.

Davada husumet haksız rekabet teşkil eden fiili gerçekleştiren kişiye yöneltilir. Bu kişilere ek olarak tespit  davası, haksız rekabetin men’i ve ref’i davaları;  haksız rekabet fiili, hizmetlerini veya işlerini gördükleri sırada çalışanlar veya işçiler tarafından işlenmiş olursa bu kişileri çalıştıranlara; haksız rekabet, her türlü basın, yayın, iletişim ve bilişim işletmeleriyle, ileride gerçekleşecek teknik gelişmeler sonucunda faaliyete geçecek kuruluşlar aracılığıyla işlenmişse, basında yayımlanan şeyin, programın; ekranda, bilişim aracında veya benzeri ortamlarda görüntülenenin; ses olarak yayımlananın veya herhangi bir şekilde iletilenin sahipleri ile ilan veren kişiler aleyhine açılabilir.

Haksız Rekabete İlişkin Davalar İçin Arabuluculuk Dava Şartı Mıdır?

01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren 7155 sayılı kanun uyarınca; Türk Ticaret Kanunu’nun 4’üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı haline getirilmiştir. O halde ticari işlere ait haksız rekabet sebebiyle açılacak olan maddi ve manevi tazminat davalarında dava konusu bir miktar paranın ödenmesi olduğu için bu davalar ikame olunmadan önce arabulucuya başvurulması zorunludur. Arabulucuya başvurulmaması halinde dava usulden reddedilecektir. Haksız rekabet sebebiyle açılacak olan tespit  davası, haksız rekabetin men’i ve ref’i davaları için ise arabulucuya başvurulması zorunlu değildir. (4)

Konuyla ilgili detaylı bilgi ve hukuki destek almak için bizimle iletişime geçebilirsiniz.